Türkiye’de en çok görülen hastalıklar ve görülme sıklıkları yazı dizisi-3-Kanser
Türkiye’de en çok görülen hastalıklar ve görülme sıklıkları adına yapılan istatistik çalışmalara göre, kanser ,9 gibi yüksek bir orana sahiptir. Kanser oluşumu vücudumuzun yapı taşı olan hücrelerde başlar. Sinir ve kas dokularını oluşturan hücrelerimiz haricindekiler, ne zaman nerede bölünerek, doku oluşumunu sağlayacaklarını bilirler. Genetik kodlamalardaki bozulmalar sebebiyle, bazı hücreler ani ve gereksiz şekilde bölünerek çoğalmaya başlarlar. Bu bozulmanın sebepleri olarak, kimyasal etkiler başroldedir. Tıp adına yapılan çalışmalar bu durumu kanıtlamıştır. Kimyasal etkiler gibi radyoaktivite de hücrelerin bozulmasına yol açmaktadır. Aşırı güneş ışığına maruz kalmak, güneşten gelen düşük radyasyondan bazı hücrelerin etkilenmelerine yol açabilmektedir. Yine korunulması gereken bir diğer durum ise, röntgen ışınlarıdır. Bu ışınlarda hücrelerde bozulmaya sebep olmaktadır.
Radyoaktif durumlar kadar kimyasal maddelerinde vücudumuza girmeleri, hücresel boyutta bozulmaya yol açmaktadır. Çok sayıda kimyasalın varlığı bilinen sigara, hemen her türlü kanser vakasının ana sebebi olarak kabul edilir. Dengesiz ve kötü beslenme, aşırı tüketim, hareketsiz yaşam gibi sebepler ile hücrelerdeki bozulma desteklenir ve genetik olarak risk durumu söz konusu ise hastalanmak kaçınılmazdır. Hastalık riski ile karşı karşıya olanların, özellikle de ailesinde kanser durumu yaşanmış olanlar, mutlaka tıbbi kontrollerden geçmeli ve vücudunu iyi tanımalıdır. Neredeyse tüm kanser vakalarında, erken teşhis ve tedavi ile sağlıklı yaşama dönmek mümkün olmaktadır. Erkeklerde kanser görülme oranı kadınlara göre %25 daha fazladır. Bunun en önemli sebebi ise, iş yaşantısında erkeklerin daha fazla stres yaşaması dense de, kadınlarda sık olarak görülen rahim ağzı kanseri ve meme kanseri vakaları, erkeklere özel olan kanser türlerine göre(prostat kanseri), çok daha yaygındır. Kanser vakalarının hemen her türü, 50 yaş üstü insanlarda daha fala görülmektedir. Bunun sebebi yaşlılık ve üreme yeteneklerinin azalması ve hormonal değişimlerden ötürü vücuttaki kalıcı değişikliklerdir.